Perge

Perge

Bir bütün olarak günümüze ulaşmış en büyük ve önemli antik yerleşimlerden biri olmasının yanında, kazılarda tespit edilen kalıntılar ve eserlerin uygarlık tarihindeki önemi nedeniyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alması uygun görülmüştür.

Hitit Dönemi'nde varlığını sürdürdüğüne inanılan ve "Parha" diye bilinen kent, Roma Dönemi'nde Anadolu'nun en düzenli kentlerinden biri olmuştur. Mimarisi ve mermer heylektıraşlığı ile ünlü olan antik kente yapılan kazılarda ortaya çıkarılan heykeller, Antalya Müzesi'ni en önemli heykel müzelerinden biri haline getirmiştir.

Perge şehir planının esasını biri doğu-batı, diğeri ise kuzey-güney yönünde uzanan iki ana cadde oluşturur. Yaklaşık 13 bin izleyici kapasiteli tiyatro, oldukça iyi korunmuş durumdadır. Oturma yerlerinin karşısında yer alan; özenle dekore edilmiş iki katlı sahne binası, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiştir. Buradan bulunan eserler, Antalya Müzesi "Perge Tiyatrosu Salonu"nda sergilenmektedir.

Antik kent Perge'nin bir diğer temel yapısı olan stadyum, Türkiye'nin en iyi korunmuş antik stadyumlarından biridir. Tiyatronun kuzeyinde, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiş olan stadyum, yaklaşık olarak 12 bin izleyici kapasitelidir.

Kentin Antik Çağ'daki heybetini yansıtan diğer sosyal ve kültürel yapılar arasında dikdörtgen planlı agora, Helenistik kuleler, anıtsal çeşmeler, hamamlar, su kanalı ve sütunlu cadde yer alır.

Perge, Hristiyanlık için de önemlidir. Hristiyanlığın en önemli figürlerinden biri olan Aziz Paul, Perge'ye misyonerlik seyahatleri sırasında Aksu Nehri üzerinden varmıştır. İncil'de yazılı olmasından dolayı şehir ve akarsu, Hristiyanlığın kutsal mekanlarından biri olarak kabul edilmektedir.